Genç aktivistlerin açtıkları Türkiye’nin ilk iklim davasında henüz ilerleme kaydedilmedi.
‘Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nda sunduğu hedefin yetersiz olması, doğrudan bizim geleceğimizi etkiliyor’ diyerek change.org/iklimdavasi adresinde kampanya yürüten gençlerin açtıkları Türkiye’nin ilk iklim davasında henüz ilerleme kaydedilmedi. Genç aktivistler, Türkiye’nin United Nations Framework Convention on Climate Change’e (UNFCCC) sunduğu güncellenmiş ulusal katkı beyanının Paris İklim Anlaşması’yla uyumlu olmadığı ve insan haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle dava açmıştı. Fakat öte yandan altı Portekizli gencin 32 Avrupa ülkesine açtığı iklim davasında Türkiye de insan hakları ihlalinden yargılandı. Davada Türkiye’yi temsil eden Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanı Dr. Hacı Ali Açıkgül, davanın açıldığı Şubat 2021’de Türkiye’nin henüz Paris Anlaşması’na taraf olmadığını belirterek Türkiye’nin özel bir pozisyonu olduğunu savundu. Fakat dava hükumetlerin insan haklarını ihlal ettiği iddiası üzerinden görülüyor ve Türkiye, 1950’den beri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf. Türkiyeli gençler ise taleplerini bir kez daha vurguladı; “Ara hedef belirleyin; Kömürden çıkış tarihi ilan edin; Gerçek bir azaltım taahhüdünde bulunun! Bilimsel yöntemlerle Türkiye’nin karbonsuzlaşma politikasını belirleyin.” Genç iklim aktivislerinin kampanyaları change.org/iklimdavasi adresinde.
‘Gölcük'te altın madeni istemiyoruz’
Bir altın işletmesinin Ödemiş’in Gölcük Mahallesi ve çevresinde altın madeni açık ocak işletmesi açmak için izin almasının ardından Esen Naz, change.org/GolcukMaden adresinde imza kampanyası başlattı. “Ödemiş merkezli Zeytinlik, Oğuzlar, Bayırlı, Ocaklı, Küçükavulcuk ve Birgi Mahallelerinin de dahil olduğu 27 hektarlık alanda, Gölcük Koruma Bölgesi’nin de içinde kaldığı bölge için 31 Ağustos’ta yapılan başvuru ile 4. grup maden işletmeciliği yapan şirket, üç yıllık proje sundu,” açıklamasında bulunan kampanyacı, “Bahse konu olan maden açılırsa bu noktadan günde 50 kamyon, yani 1000 ton civarı taş, toprak, toz kaldırılacak. Burası Zeytinlik Mahallesi’nin hemen üstü. Fıstık çamlarının, besi damlarının, sebze meyve bahçelerinin ve içme suyunun olduğu bir nokta. Oğuzlar Mahallesi içinde kalacak bu noktada patlatma yöntemiyle bir iki kilometre genişliğinde ve bir iki kilometre derinliğinde bir çukur açmayı planlıyorlar. Buradan yılda 330 ton taş, moloz çıkacak ve bunun sadece %20’sinin altın olduğu düşünülüyor. Çalışma esnasında burada çıkacak olan toz, saatte 1,5 kilogram üretecek. Biz göremeyeceğiz ama rüzgarla Zeytinlik, Ödemiş, Birgi üzerinde savrularak hem insan sağlığına, hem de tarım ürünlerine zarar verecek,” dedi. Kampanya change.org/GolcukMaden adresinde.
‘Beşparmak-Latmos Dağları maden sahası değil, milli park olmalı!’
‘Beşparmak-Latmos Dağları maden sahası değil, milli park olmalı!’ diyen sekiz sivil toplum kuruluşu adına Metin Aydın, change.org/LatmosaDokunma adresinde imza kampanyası başlattı. Aydın’ın Söke ilçesindeki Beşparmak Dağları’nda üzerinde çam fıstık ağaçları, zeytin ağaçları, birinci ve üçüncü derece arkeolojik sit alanları da olan 30 futbol sahası büyüklüğünde yeni bir alana kömür madenciliği için acele kamulaştırma kararı alındı. Kampanyacı, Beşparmak Dağları’nda sekiz bin yıllık kaya resimlerinin de tehlike altında olduğunu ve doğa ve kültürel miras hiçe sayılarak bir kıyım yaşandığını belirtti. “Coğrafi açıdan Batı Anadolu’nun en etkileyici ve arkeolojik açıdan en zengin bölgelerinden biri olan Beşparmak Dağları, Milli Park ilan edilmesi gerekirken gün be gün yok ediliyor. Dünya, iklim krizi ile mücadelede kömürden çıkış planları yaparken, kömür için böylesi doğal değerlerin yok edilmesi kabul edilebilir değil,” açıklamasında bulunan kampanyacı ayrıca madenin sağlık üzerindeki etkisine de değindi. Normal değerlere göre toprakta üç kat daha fazla radon, artezyen kuyularında üç kat daha fazla uranyum, 6 bin 300 kat fazla arsanik, içme sularında 24 kat daha fazla radon saptandığını, bölgede her 10 aileden üçünde kanserli hasta olduğunu vurguladı. “Beşparmak Dağları doğal, jeolojik, arkeolojik, botanik yapısı ile güzel. Koruma altına alınıp Milli Park ilan edilerek bu yapısı ile de sonsuza kadar devam etmeli. Gelin siz de bir imza verin, Beşparmak Dağları’nı kurtaralım,” mesajı taşıyan kampanya change.org/LatmosaDokunma adresinde.
‘Beyşehir Gölü kurumadan kurtarılsın!’
Beyşehir Gölü’nü kurtarmak için change.org/BeysehirGolu adresinde de yürütülen mücadeleye Beyşehir Kadın Dayanışma Derneği’nden destek geldi. Dernek üyesi kadınlar, Köprübaşı’nda kuruma tehlikesi altındaki Beyşehir Gölü’ne dikkatleri çekmek ve farkındalık oluşturmak için etkinlik düzenleyip basın açıklaması yaptı. Beyşehir Gölü’nde balıkçılık yapan İbrahim Erdoğan ise temsili olarak Nasrettin Hoca kıyafeti giydi ve “Akşehir’den Beyşehir Gölü’nü ziyarete geldim ama gördüm ki göl kurumuş, göl diye bir şey kalmamış. İnşallah su çalacağız göle, tutarsa. Kurumayacak inşallah. Geç kalınmış değildir inşallah,” ifadelerini kullandı. Temsili Nasrettin Hoca göl kıyısında yanında getirdiği kova içerisindeki suları göle çaldı. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan gölü kurtarmak için başlatılan kampanya change.org/BeysehirGolu adresinde.